ERWİN SCHRÖDİNGER

Atomun parçaları olan elektronların davranışlarını matematik formüllerle ifade edip dalga
mekaniğini kurmasıyla tanınır.

Zengin bir sanayicinin oğlu olduğu için evde özel dersler alarak yetişen Schrödinger daha sonra Viyana Üniversitesi’ne girerek başarılı bir öğrenci oldu. 23 yaşında doktorasını bile tamamlamış bulunuyordu. Birinci Dünya Savaşı başladığında Güney-Batı cephesinde topçu subayı olarak görev yaptı. İyi rastlantılar sonucu, yara bile almadan savaştan döndü. Bir ara fiziği bırakıp felsefe ile uğraşmaya karar verdi. Fakat felsefe üzerinde çalışmayı düşlediği kent, yapılan barış antlaşmasıyla Avusturya’ya bırakılmıştı. Bu durum Schrödinger’i fizikçi olarak kalmaya zorladı. Bunun üzerine Almanya’ya geçti ve 34 yaşında, Stuttgart Üniversitesi’nde profesörlük görevine başladı.
Einstein’in makalelerinden birinde De Broglie’nin, maddeyi dalga olarak da düşünülebileceği görüşünü ileri süren bir dipnot vardı. Bunun anlamı, elektronların dalga özelliklerinin de bulunduğu idi. Bohr’un geliştirdiği atom modeli ile bazı şeylerin açıklanamadığını biliniyordu. Fakat elektronlara dalga özelliği verildiğinde ileri sürülen atom modeli daha da anlamlı oluyordu.

Elektronlar çekirdek etrafında herhangi bir yörüngede olabiliyorlardı. Madde dalgası da bu yörüngeler etrafında, sayısı kesin dalga boyları biçimindeydi. Bu, durağan dalga yaratıyor ve elektron yörüngesinde kaldığı sürece ışık yaymayacağı anlamına geliyordu. Elektron yörüngeleri, dalga boylarının ancak tamsayı katlarına karşılık olan başka yörüngelerde bulunabiliyorlardı.

Dirac ve Born gibi, Schrödinger de elektronun davranışını matematik bir formülle ifade
etmeye uğraştı. Bazen “dalga mekaniği” bazen “kuantum mekaniği” denilen bu ilişki, Planck’ın kuantum kuramının matematik temeli oldu. Bu ilişkinin temel formülü Schrödinger dalga denklemi idi. 1926 yılında yayınlanan bu araştırması bir yıl önce Heisenberg’in yayınladığı matris mekaniği ile benzerdi. Birinin açıkladığını, diğeri de yapabiliyordu. Dalga mekaniği giderek yaygınlaştı. Bunun nedeni atomun yapısını daha iyi canlandırmasıydı

Schrödinger bu çalışmaları nedeniyle 1933 yılı Nobel Fizik Ödülü ile onurlandırıldı. Berlin Üniversitesi’nde kuramsal fizik profesörü olduğu yıl Hitler’in iktidara gelmesi üzerine Schrödinger, ülkesi olan Avusturya’ya dönmek zorunda kaldı. 1938 yılında Nazi yönetimi Avusturya’yı işgal edince, Schrödinger bu kez İngiltere’ye ve daha sonra İrlanda’ya geçti ve Dublin’de profesörlüğe başladı. Bunu duyan Dirac da aynı kente geldi ve böylece “dalga mekaniği” kurucuları güçlerini yeniden birleştirdiler. 69 yaşında yurt özlemi duyan Schrödinger, Viyana’ya döndü ve ölümüne kadar bu kentte yaşadı.


Schrödinger Denklemi Nedir?

ErvinSchrödinger, de Broglie’nin madde tarafından oluşturulmuş ve onunla birlikte hareket eden dalgasını, farklı fiziksel problemlere matematiksel olarak uyarladı. Klasik fizikten yola çıkarak Schrödinger, parçacık ya da parçacıklar sisteminin farklı yerlerde ne seviyeye kadar var olduğunu gösteren bir dalga fonksiyonu y (x,y,z) oluşturdu.

Schrödinger denklemi, bir kuantum sisteminin çözümlenmesinde sonuca ulaşmamızı sağlayan aracı bir dalga fonksiyonudur. Kuantum dalga sistemlerinin uzaya ve zamana bağlı değişimini ifade eden denklemi ilk keşfeden Avusturyalı fizikçi ErwinSchrödinger olmuştur. Bundan dolayı bu tarihten sonra Schrödinger denklemi adıyla kalmıştır. Kuantum mekaniğinin kurucularından olan Max Planck'ın 1900 yılında ortaya attığı “kuantum varsayımları” yayınınından sonra, 1924'de ortaya çıkan yeni fikir de Broglie varsayımı ve 1927 yılında ortaya atılan Heisenberg Belirsizlik İlkesi bilim camiasında yeni teorilerin doğmasına neden olmuştur. Bu ilerlemeler ile,Max Planck'ın kuantum varsayımları ve Schrödinger'in dalga mekaniği ile kuramları birleştirilerek kuantum mekanik kuramını ortaya çıkarmıştır

SCHRÖDİNGER'in KEDİSİ

Kuantum mekaniğinin temel dalga denklemini yazan Erwin Schrödinger (1887 - 1961) de sonraki yorumları kabullenmeyenler arasındadır... Schrödinger, sonuçta kuramdan (gelişmesine katkıda bulunduğuna pişman olduğunu söyleyecek kadar!) soğudu. Bundan
sonra o da Einstein gibi kuramın mantıksızlığını çarpıcı biçimde ortaya koyacak örnekler aramaya koyuldu. 1935'te ortaya koyduğu Schrödinger'in Kedisi adı ile anılan düşünce deneyi bunların en ünlüsüdür. Aynı yıl Einstein, Podolski ve Rosen, "EPR Deneyi" adıyla bir düşünsel deneyle kuantum kuramının aldığı biçimi eleştirmeye çalıştılar. Ama zaman Schrödinger'i ve Einstein'i değil, kuantum kuramını haklı çıkardı. Şimdi Schrödinger'in düşünce deneyini görelim.

Sağlıklı bir kediyi hava alabilen bir kutu içine koyalım. Kutuda zehirli bir gaz şişesi bulunsun
ve bu gazın şişeden salınmasını sağlayacak mekanizma, bozunma yarı ömrü 1 saat olan bir radyoaktif parçacık ile kontrol edilsin. Bu mikroskobik parçacığın davranışını ancak kuantum mekaniği ile ifade edebiliriz, fakat şimdi makroskobik bir sistem olan kedinin kaderi de artık parçacığın davranışına bağlanmış oluyor. Schrödinger'in iddiasına göre 1 saat sonunda kedinin canlı ve ölü olma olasılıkları eşit. Dalga fonksiyonunun anlamı ya bozunma oldu ve kedi öldü ya da olmadı ve kedi hayatta gibi uç iki olasılığı anlatmaktan ibaret değil. Schrödinger'in analizi doğru ise kuantum kuramı, (birisi bakıp durumu bu iki seçenekten birine indirgeyene kadar) kedinin iki durumunun yan yana bulunduğunu söylüyor.Yarı ölü-yarı diri. Schrödinger, bu kadar mantığa zıt bir kuramın düzeltilmeye muhtaç olduğu sonucuna varıyor. Buna karşılık birçok fizikçi (Hawking, Gell-Mann ve başkaları) bu problemin yapay olduğu görüşündeler.

0 yorum:

Yorum Gönder